İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Nedir

İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku, iş hukuku ve sosyal güvenlik hukuku olmak üzere iki bileşenden oluşup, bunlardan iş hukuku işçi ve işveren ilişkilerini, sosyal güvenlik hukuku ise işverenin ilgili kamu kurumlarıyla olan ilişkilerinden kaynaklı uyuşmazlıkları konu edinir.

İş Hukuku Nedir?

İş hukuku, bireysel iş hukuku ve toplu iş hukuku olmak üzere iki başlıkta incelenir. Bireysel iş hukuku işçi ile işveren ilişkisini, toplu iş hukuku işveren ile sendikalar arasındaki ilişki ile toplu iş sözleşmesinden kaynaklı uyuşmazlıkları inceler.

İş Hukuku Davaları Nelerdir?

İş hukuku kapsamına giren davalar genellikle işçilerin haklarının ihlal edildiği durumları kapsar. İşte iş hukuku kapsamında sıkça karşılaşılan bazı davalar:

1-İşçilik Alacakları Davaları: İşçiler, ödenmemiş ücret, fazla mesai ücretleri, yıllık izin ücreti, kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı gibi alacaklarını dava yoluyla elde etmek için alacak davası açabilirler.

2-İşe İade Davaları:İşe iade davası iş sözleşmesinin geçerli nedene dayanmadan işverence feshedildiği durumlarda işçilerin başvurabildiği bir dava türüdür. İşçilerin işe iade davası açabilmesi için 4857 Sayılı İş Kanunu m.18 hükmünde aranan şartları taşıması gerekir. Bu kapsamda işçilerin belirsiz iş sözleşmesiyle çalışıyor olması, en az 6 aylık kıdemi olması ve işyerinde en az 30 işçinin çalışıyor olması gerekir.

3-İş Kazasından Kaynaklı Maddi ve Manevi Tazminat Davaları: İş kazasına uğrayan işçiler yahut ölümlü iş kazasında işçinin yasal mirasçıları iş kazasından kaynaklı maddi ve manevi kayıplarının tazminini açacakları dava ile talep edebilirler.

Sosyal Güvenlik Hukuku Nedir?

Sosyal güvenlik hukuku, işveren ile Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) nezdinde yükümlülüklerini düzenler. Sosyal güvenlik hakkı anayasal bir insan hakkıdır. Devlet sosyal güvenlik hakkını kişilerin iradelerine bırakmadan korur ve buna yönelik emredici düzenlemeler getirir. Sosyal Güvenlik Kurumu getirilen bu yükümlülüklere işverenlerin uyup uymadıklarını denetler ve ihlal tespit etmesi halinde gerekli idari yaptırımları uygular.

Sosyal Güvenlik Davaları Nelerdir?

1-Hizmet Tespiti Davası: İşçiler sigorta kaydı olmaksızın çalıştırıldığı iddiasıyla hizmet tespiti davası açabilir ve mahkemece davanın kabul edilmesi durumunda geriye dönük olarak sigorta primlerinin tamamlatılmasını sağlayabilir. Böyle bir tespitin yapılması durumunda SGK tarafından işverenlere idari para cezaları tesis edilir.

2-Sigortalılığın Başlangıcının Tespiti Davası: Bu dava ile işçiler sigortalılığın ne zaman başladığına dair bir tespit talep eder. Sigortalılığın ne zaman başladığı, özellikle emeklilik şartlarının belirlenmesi için büyük önem arz etmektedir. Bir gün dahi olsa sigortasız çalıştırılmış işçi bu durumu mahkemece tespit ettirebilir.

3-Prime Esas Kazancın Tespiti Davası: Sigorta primlerinin gerçek ücretinden düşük bir ücret üzerinden yahut prime esas kazanca dahil olması gereken ödemelerin dahil edilmeden hesaplanarak yatırıldığını düşünen işçiler prime esas kazancın tespiti davası açarak gerçek prim miktarını tespit ettirebilir.

4-İş Kazasının Tespiti Davası: Kimi durumlarda işverenler iş kazasını bildirim yükümlülüğüne uymamaktadır. Bu durumlarda yahut SGK’ya bildirimde bulunulmasına rağmen SGK’nın iş kazası tespiti yapmadığı durumlarda işçiler iş kazasının tespiti davası açabilir. İş kazasının ölümlü olması durumunda mirasçılar da iş kazasının tespiti davası açabilir.

5-Meslek Hastalığının Tespiti Davası: İşçinin yürüttüğü işten kaynaklı olarak bir hastalığa maruz kalması durumunda gerek buna bağlı sosyal güvenlik haklarından yararlanmak gerekse işverene karşı tazminat davası açabilmesi için hastalığın bir meslek hastalığı olduğunun tespitinin yapılması gerekir. Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından meslek hastalığı tespiti yapılmaması halinde işçi mahkemeye başvurarak bu tespiti talep edebilir.

İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Davaları Nerede Açılır?

İş ve sosyal güvenlik hukukuna ilişkin davalar iş mahkemelerinde açılmalıdır.

İş Kazası Nedir?

5510 Sayılı Sosyal Sigortalar Ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nda iş kazası, sigortalının işyerinde bulunduğu sırada, işveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle (sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle),bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda, 5510 Sayılı Kanun m.4/1-a bendi kapsamındaki emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda ve yine sigortalının işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında, meydana gelen sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen engelli hâle getiren olay olarak tanımlanmıştır.

Meslek Hastalığı Nedir?

5510 Sayılı Sosyal Sigortalar Ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nda meslek hastalığı; sigortalının çalıştığı veya yaptığı işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal engellilik halleri olarak tanımlanmıştır.

İş Hukuku Arabuluculuk

İş hukuku arabuluculuğu, mahkeme süreçlerine kıyasla daha hızlı, daha ekonomik ve daha az formal bir çözüm yöntemi sunabilir. Ayrıca, taraflara daha fazla kontrol ve katılım imkanı tanır. Birçok ülkede, işçiler ve işletmeler arasındaki uyuşmazlıkları çözmek için resmi olarak tanınan arabuluculuk kurumları veya programları bulunmaktadır. Ülkemizde iş mahkemesinde dava açmak için arabulucuya başvuru zorunludur. İş kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat başvuruları için ise böyle bir zorunluluk bulunmamaktadır, ancak arabulucuda bir anlaşma yapılması mümkündür. Hizmet tespiti davalarında ise arabulucuda yapılacak bir anlaşma taraflar açısından bağlayıcı olmayacaktır. Zira sosyal güvenlik hakkı vazgeçilmez, anayasal bir haktır.

İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Avukatı

Esas itibariyle ülkemizde avukatların herhangi bir hukuk dalında özelleşmiş bir avukat olarak nitelendirilmesi doğru değildir. Ancak avukatların belirli bir konuda çok çalışarak bu konuda tecrübe kazanmış olmaları söz konusu olabilir.

İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku alanında hizmet veren avukatlar, tüketicilerin haklarını korumak, İş ve sosyal güvenlik uyuşmazlıklarını çözmek ve iş ve sosyal güvenlik hukukuyla ilgili konularda hukuki danışmanlık sağlamak üzere uzmanlaşmış avukatlardır.

İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Yargıtay Kararları

İşçinin şirket ortağının oğlu tarafından hakarete uğramasının işçiye haklı fesih imkanı tanır

"Dosya içindeki delil durumu ve ceza dosyası içeriğine göre davacının gece bekçisi olarak çalıştığı işyerinde ıhlamur ağacının bir dalını kestiği iddiası ile davalı şirket ortağının oğlu tarafından iş yerine çağrılarak kulağının çekildiği ve hakarete maruz kaldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece tanık anlatımlarına göre davacının iş yerinden kendisinin ayrıldığı gerekçesi ile tazminat isteklerinin reddine karar verilmişse de davacının maruz kaldığı fiili saldırı ve hakaret sebebiyle iş sözleşmesinin 4857 Sayılı İş Kanunu'nun 24/II-c maddesi uyarınca haklı nedenle fesih ettiği kabul edilmelidir." Yargıtay 9.HD, 2016/1606E., 2019/10641K., 13.05.2019T.

Evli olan işçinin başka bir işçiyle gönül ilişkisi içinde olmasın haklı fesih nedenidir

"Dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler ile tanık beyanlarından, evli olan davacının davalı işyerinde çalışan bir kadın işçi ile gönül ilişkisine girdiği, işyerindeki bazı hareketleri, tutum ve davranışları neticesinde durumun çalışma arkadaşları tarafından fark edildiği, bu durumun çalışma arkadaşları nezdinde olumsuzluk yaratmasının yanı sıra ahlak ve adaba da mugayir olduğu, davalının bu durumda davacıyı çalıştırmasının beklenemeyeceği, davalının iş aktini fesihte haklı nedene dayandığı anlaşıldığından yazılı gerekçe ile kıdem ve ihbar tazminatına hükmedilmesi hatalıdır."

Y.9.HD, 2017/11196E., 2019/14430K., 27.06.2019T.