Aile Hukuku Nedir

Aile hukuku, aile ilişkileri ve aile üyeleri arasındaki hukuki düzenlemelerle ilgilenen bir hukuk dalıdır. Bu hukuk dalı, evlilik, boşanma, çocukların velayeti, nafaka, mal rejimleri gibi konuları içerir. Aile hukuku, aile içindeki ilişkilerin düzenlenmesi ve aile üyelerinin haklarını koruma amacı güder.

Aile hukukuyla ilgili bazı temel konular:

1-Evlilik Hukuku:Evlilik sözleşmeleri, evlilik birliği içindeki haklar ve sorumluluklar, mal rejimleri gibi evlilikle ilgili konuları düzenler.

2-Boşanma Hukuku:Boşanma işlemleri, boşanmanın nedenleri, mal paylaşımı, velayet hakkı gibi konuları içerir.

3-Velayet Hukuku: Çocukların bakım ve eğitimi ile ilgili konuları kapsar. Boşanma durumunda çocukların velayeti ve ebeveynler arasındaki haklar bu kategoriye girer.

4-Nafaka Hukuku: Boşanma durumunda bir eşin diğerine maddi destek sağlaması amacıyla ödenen tutarı düzenler. Bu, genellikle ekonomik durum, çocukların durumu gibi faktörlere bağlı olarak belirlenir.

5-Aile İçi Şiddet ve Koruma Kararları:Aile içi şiddet durumlarında alınacak tedbirleri ve koruma kararlarını düzenler.

6-Adli Tıp ve DNA Testleri: Aile hukuku çerçevesinde, çocuğun biyolojik ebeveynlerini belirlemek amacıyla DNA testleri gibi adli tıp uygulamalarını içerir.

7-Evlilik Dışı Çocukların Hakları:Evlilik dışında doğan çocukların hakları ve ebeveynlik durumları gibi konuları düzenler.

Aile hukuku, ülkeden ülkeye farklılık gösteren yasal düzenlemelere tabi olabilir. Bu alandaki düzenlemeler çoğu zaman kamu düzeniyle ilgilidir. Örneğin çok eşli evliliklerin benimsendiği bir ülkedeki evlilik ülkemizde tanınmamaktadır.

Boşanma Davası Türleri

Boşanma davası anlaşmalı ve çekişmeli olmak üzere iki türlü ikame edilebilir.

1-Anlaşmalı Boşanma Davası:Anlaşmalı boşanma davasında taraflar boşanma iradeleri ve sonuçları hakkında bir anlaşmaya varır ve bu anlaşmayı mahkeme önünde kabul ettiklerini beyan eder. Mahkemenin anlaşma içeriğini hukuka uygun bulması halinde tarafların boşanmasına karar verilir. Bu davada tarafların tek bir avukatla temsil edilmeleri mümkündür.

2-Çekişmeli Boşanma Davası:Çekişmeli boşanma davası ise taraflardan birinin başvurusuyla açılan ve boşanma nedenlerinin öne çıktığı, boşanmaya bağlı sonuçların taraflar arasında ihtilaflı olduğu davalardır.

Mal Rejimi Türleri Nelerdir?

  • Edinilmiş mallara katılma rejimi,
  • Mal ayrılığı rejimi,
  • Paylaşmalı mal ayrılığı rejimi,
  • Mal ortaklığı rejimi,
  • Olağanüstü mal rejimi

Medeni Kanunumuza göre taraflar arasında başkaca bir rejim belirlenmediyse eşler arasındaki yasal mal rejimi, edinilmiş mallara katılma rejimidir.

Mal Rejiminin Tasfiyesi Davası

Tarafların boşanmalarının gerçekleşmesi sonrasında evlilik birliği içinde edinilen malların bölüşülmesi gündeme gelmektedir. Bu bölüşüm ancak mahkeme kararıyla mümkündür. Kişisel mal kapsamında olmayan ve evlilik birliği içinde edinilen taşınır ve taşınmazlar birlikte edinilmiş mal rejimi kapsamında yarı oranda birlikte edinilmiş kabul edilmektedir ve tasfiye de buna göre yapılmaktadır.

Ziynetlerin İadesi Davası Nedir?

Boşanma davasıyla birlikte genelde taraflara düğünde ve nikahta takılan takıların iadesi de gündeme gelmektedir. Yargıtay’ın güncel uygulamasına göre düğünde çiftlere takılan takılar kime takıldığı önemli olmaksızın kadına aittir. Kadının açık rızasıyla ve geri almamak üzere eşine verdiği ispat edilmedikçe bozdurulup evin giderleri için harcansa dahi kadının ziynet eşyalarını eşinden aynen iadesini, mümkün değilse bedelini talep etme imkanı bulunmaktadır. Ancak ziynetlerin bozdurulup eş tarafından kullanıldığının ispat yükü ise kadının üzerindedir.

Çocuğun Velayeti Kime Verilir?

Çocuğun üstün yararı kapsamında velayet hangi ebeveynde olması çocuğun menfaatineyse velayet ona verilir. Ancak çocuğun genel olarak anneye bağımlılığından hareketle çocuğa şiddet gibi ayrık durumlar haricinde çocuğun velayeti anneye verilmektedir. Bu durumda baba ile çocuk arasında kişisel ilişki tesisi için belirli gün ve haftalar belirlenir.

Nafaka Neye Göre Belirlenir?

Nafaka miktarı belirlenirken çeşitli kriterler gözetilir.

1-Yoksulluk Nafakası: Sadece eş lehine hükmedildiğinden Yoksulluk Nafakası her durumda bağlanmayabilir. Nafaka talep eden eşin maddi durumunun iyi olması, çalışıyor olması genelde yoksulluk nafakası talebinin reddedilmesi sebepleridir. Miktar ise tarafların ekonomik durumları kapsamında belirlenir.

2-İştirak Nafakası:İştirak nafakası müşterek çocuk lehine hükmedildiğinden miktarı tarafların ekonomik durumları ile çocuk sayısına ve çocukların yaş ve özel ihtiyaçlarına göre değişir.

Nafaka Artırım Davası Nedir?

Lehine nafaka bağlanan eş zaman içinde tarafların ekonomik durumlarında meydana gelen değişimlere bağlı olarak nafaka miktarının düşük kaldığını ileri sürerek yükseltilmesini mahkemeden talep edebilir. Aleyhine nafaka bağlanan taraf da nafakanın düşürülmesi veya kaldırılmasını mahkemeden talep edebilir.

Aile Hukuku Arabulucu

Aile hukukuna ilişkin davalarda arabulucuya başvuru zorunluluğu bulunmamaktadır. Ancak taraflar maddi konularda ihtiyari olarak arabulucu önünde anlaşma sağlayabilirler.

Aile Hukuku Yargıtay Kararları

İşinden kendi isteği ile ayrılan kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmez.

“Dosya içindeki davacı kadının çalıştığı bankadan gönderilen ihbarnamede davacı kadının 19.11.2014 tarihinde işten ayrıldığı bildirilmiş, dinlenen tanıklar da davacı kadının iş akdinin feshedileceğini düşünerek kendisinin istifa ettiğini beyan etmişlerdir. İşinden kendi isteği ile ayrılan kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilemez. O halde, davacı kadın yararına yoksulluk nafakası takdiri doğru olmamıştır.” Yargıtay 6.HD, 2022/9E., 2022/285K.,26.01.2022T.

Doğum sırasında eşinin yanında olmamak boşanma sebebidir.

“Mahkemece belirlenen ve bölge adliye mahkemesince de kabul edilen “Eşiyle ilgilenmeyen, hamilelik ve doğum sırasında eşinin yanında olmayan, vaktinin çoğunu iş yerinde ve arkadaşlarıyla geçiren, geç saatlere kadar eve gelmeyen, eşini ve kayın validesini eve almayan, sonrasında ise eve gelmeyen ve gelmek istemediğini bildiren, özel günlerde dahi eşinin yanında bulunmayan “ erkek boşanmaya sebep olan olaylarda tam kusurlu olup, bu kusurlu davranışlar aynı zamanda davacı kadının kişilik haklarına saldırı teşkil eder niteliktedir.” Yargıtay 2.HD, 2020/1277E., 2020/2521K., 03.06.2020T.